Dünya teknolojisinin ve sanayisinin merkezi kabul edilen Amerika Birleşik Devletleri, 1961 yılında yürürlüğe koyduğu Work and Travel programı ile öğrencilerin kendi ülkelerine gelip çalışmalarını, dil öğrenmelerini ve kültürel etkileşim içerisine girmelerini sağlamayı amaçladı.
Yabancı dil öğrenmek eğitim hayatının en önemli evresi olarak kabul edilir. Global dünyanın ortak dil olarak kabul ettiği İngilizce, bazı üniversitelerimizde eğitim dili olarak kullanılırken bazı üniversitelerimizde ise öğrencilerin İngilizce öğrenebilmeleri için 1 yıl hazırlık şartı koyar. Ancak yabancı bir dili öğrenmek kimi öğrencilere göre kolay olurken kimi öğrenciler dil öğrenmekte zorlanabilirler. Bu noktada Work and Travel programı, öğrencilerin İngilizce’yi bizzat deneyimleyerek öğrenmesi açısından son derece faydalıdır.
Work and Travel programının öğrencilere sağladığı tek fayda dil öğrenme konusu ile ilgili değildir. Kültürel anlamda farklı insanların yaşadığı bir ülkede çalışarak hem özgüven kazanmak hem de özgeçmişlerine yurtdışı deneyimi ekleyerek Türkiye’de daha kolay iş bulma imkânına sahip olmak, bu programın sunduğu ayrıcalıklardan bazılarıdır.
1961 yılından bugüne kadar milyonlarca öğrencinin kullandığı Work And Travel programı, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenimine devam eden 18-24 yaş arası öğrencilerin başvurabileceği bir programdır.
Okul dışında yaz tatili zamanında en fazla 4 aylığına başvurulabilen programda önemli olan unsurlar kalacağınız yer ve çalışacağınız işyeridir. Dilerseniz Amerika Birleşik Devletleri’nin sponsor olarak sunduğu yerlerde çalışabilir veya kendi çalışacağınız yeri kendiniz belirleyebilirsiniz. Çalışabileceğiniz sektörler, otel ve resort işleri, fast food ve restoran işleri, eğlence ve su park işleri, mağaza ve satış işleri olarak sıralanabilir.
Konaklama ise yüzde yüz garantili olarak size sağlanır. Konaklama seçeneği otel, yurt veya birden fazla kişi ile kalacağınız bir daire şeklinde olabilir. Konaklama ücretleri haftalık olarak ödenir.
Başvurunuzdan sonra online veya sözlü olarak İngilizce dil mülakatına girmeniz gerekir. Kısacası bu programdan yararlanabilmeniz için en az Intermediate seviyesinde İngilizce bilme zorunluluğunuz vardır.
Programa dahil olurken J-1 vizesi çıkartmanız gerekecektir. Bu vizeyi en fazla 25 günlüğüne seyahat amaçlı da kullanabilirsiniz. Program süresince TC kimlik numaranız yerine geçecek SSN numarası size verilecektir.
Work and Travel program sürecine dair merak ettiğiniz diğer soruların cevabını sitemizde bulabilirsiniz.
“Work and Travel programına kimler katılabilir?” sorusunun cevabını bir dizi şartlar listesi oluşturuyor. Bu şartları sağlamayan kişiler programa katılmaya hak kazanamazlar. Eğer aşağıda sıraladığımız şartların tümüne haizseniz programa başvuru yapabilirsiniz. Başvuru şartlarının yanı sıra kimlerin bu programa katılmak için uygun olduğu hakkındaki tavsiyelerimizi de okumanızı öneririz.
Not: 2015 yılından itibaren Meslek Yüksekokullarının iki yıllık bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerin başvuruları kabul edilmemektedir.
Not: Not ortalamasının 4 üzerinden en az 2.00 olması şartı herkes için geçerli değildir. İngilizce düzeyi yüksek olan bazı adaylar not ortalaması 2’nin altında da olsa başvuru yapabilirler.
Work and Travel programına katılabilmeniz için İngilizce bilgi düzeyinizin Intermediate seviyesinde olması gerekir. Yani günlük dil anlamında İngilizce konuşmaları duyduğunuzda az da olsa anlıyor olmanız ve basit cümleleri kurabiliyor olmanız gerekir. İngilizce seviyenizin yeterli olup olmadığı, gireceğiniz sözlü bir mülakatta değerlendirilir ve başvurup başvuramayacağınız belli olur.
Öncelikle şunu belirtmemiz gerekir ki hayali sadece Amerika’da para kazanmak, sadece gezmek olan kişiler bu programa uygun değildir. Çünkü Work and Travel programının kurulma amacı, öğrencilere para kazandırmak değildir. Ancak tamamen yabancı bir kültürün içerisinde iş deneyimi yaşanacak olması nedeniyle bu durumun altından kalkabilecek girişken ve sorumluluk alabilen kişilerin başvurması uygun olacaktır.
Aynı şekilde bu programı yalnızca bir eğlence aracı olarak görenler de katılmak için uygun değildir. Çünkü program süresince pek çok sorumluluğu yerine getirmek zorunda olan öğrenciler, bu sorumlulukların bilincinde olarak hareket etmelidir. Kendi ülkesini yurtdışında temsil edecek olduğunun farkında olan ve farklı kültürel yaşamın içinden alabileceği en iyi değerleri kendine katabilecek olan kişilerin bu programa katılması uygundur.
Makalemizde “Work and Travel programına kimler katılabilir?” sorusunun cevabı için düşünmeniz gereken unsurları sizlerle paylaştık. Programa dair diğer bilgiler için sitemizi incelemeye devam edebilirsiniz.
Work and Travel programı, bir meslek edindirme ve para kazandırma programı olmadığı için çalışacağınız işyerlerini çok üst düzey zorluklarda tutmaz. Hizmet sektörü içerisinde yer alan ve her bireyin yapabileceği basit işler sunulur. Bu da yeni bir dili deneyimlerken ve kültürel farklılık içinde alışmaya çalışırken rahatça çalışmanızı ve para kazanmanızı sağlar. Peki, Work and Travel programında nerelerde çalışılır?
Alışveriş mağazaları, müşteriler ile sürekli iletişim halinde olmanız gereken pozisyonlarda olmanızı gerektirir. Bu nedenle İngilizce seviyenizin Intermediate seviyesinin üzerinde olması beklenir. Bu gibi alışveriş mağazalarında rafların düzenini sağlamaktan sorumlu olan satış elemanı veya satış kasasında çalışan kasiyer olarak çalışabilirsiniz.
Fast food ve restoranlar, insanların günlük hayatında fazlasıyla yer alır. Özellikle Amerikan kültüründe günde en az bir defa fast food restoranlarında yemek yenir. Bu da sosyal hayatın içerisinde olabilmek ve yaşayan bir dili keşfedebilmek için önemlidir. Dil, sadece gramerden ibaret değildir ve insanların davranışları da dile bir hayat katar. Bu nedenle fast food ve restoranlarda farklı pozisyonlarda çalışmak size çok şey katabilir. Bu gibi yerlerde garson, garson yardımcısı, kasiyer, mutfak yardımcısı, ekip elemanı ve barmen yardımcısı gibi pozisyonlarda çalışabilirsiniz.
Çoğu zaman çalışmak eğlenceli olmaz, hatta bazen insanları çok zorlayabilir. Ancak eğlence mekânlarında ve su parklarında çalışma fırsatı bulanlar iş ve eğlenceyi aynı anda yaşama fırsatına sahip olurlar. Çok fazla iletişim halinde olmanız gerektiği ve aşırı sorumlulukları olmadığı için daha sıcakkanlı insanlarla muhatap olup dili kolay öğrenme imkânınız olur. Ayrıca maaşın haricinde Amerikan kültüründe önemli bir yere sahip olan bahşiş alma şansınızın olması, saatlerce ayakta beklemenizin karşılığı olabilir. Bu alanda park görevlisi, cankurtaran veya eğlence araçlarının güvenlik kontrollerini yapma gibi görevleri yerine getirebilirsiniz.
Otel ve resortlar, Work and Travel ile Amerika’ya giden öğrenciler için çalışılabilecek en kaliteli yerlerdir. Otelde ve resortlarda görev alan öğrenciler, müşterilerle kibar ve belli kurallara uyarak konuşmak zorundadır. Bu nedenle bu iş seçeneği, özellikle meslekî İngilizce öğrenmek için çok önemlidir. Ayrıca profesyonel bir işletmenin nasıl işletildiğine şahit olmak ve o yoğun temponun içerisinde başarılı olmanın verdiği cesaretle iş hayatına atılma anlamında muhteşem bir deneyim katabilir. Otel ve resortlarda oda temizleme, çamaşır görevlisi, garson, ön büro elemanı, valizleri taşıyan bellboy görevlisi, kapıda karşılayan doorman görevlisi veya resepsiyonist olarak çalışabilirsiniz.
Nerelerde çalışabileceğinize karar verirken yukarıda sizler için sıraladığımız özel bilgileri değerlendirmeniz sizin için faydalı olacaktır.
Daha önce yurtdışı tecrübesi olmayan ve yabancı dil konusunda kendini yeterli görmeyen öğrencilerin, hangi bölgede çalışacakları ile alakalı bazı endişeler taşımaları normaldir. Bu düşüncenin aksine Work and Travel yapılacak bölge konusunda kendi istediği yerlerin olması için ısrarcı olan öğrenciler de olabilir. Ancak hem iş konusunda hem de sosyal hayat konusunda doğru yeri seçmek, orada geçireceğiniz sürenin daha kaliteli ve verimli olabilmesi için büyük önem taşır. Bu nedenle sadece belirli bir unsura odaklanarak bölge ve iş seçimi yapmak yanlış olur.
Öncelikle şunu belirtelim ki Amerika deyince öğrencilerin ilk aklına gelen yerler, Los Angeles, California ve New York gibi büyük bölgelerdir. Ancak buralarda geçirilecek zamanın büyük kısmının işte geçeceği ve kalınacak yerlerin ücretinin daha fazla olduğunu düşündüğünüzde bu pek de akıllıca olmayabilir. Dolayısıyla seçeceğiniz şehirde yapacağınız iş ile birlikte harcamanız gereken bütçeyi de hesap etmeniz gerekir. Yoğun iş temposunu kaldıramayacak olanların daha sakin şehirleri seçmesi uygun olacaktır.
Bunun yanı sıra İngilizce seviyenize göre bir iş planlaması yapmanız ve kişisel olarak nasıl bir yapıya sahip olduğunuz da bölge ve iş seçiminde önemlidir. Bu, tamamen sizin kişiliğinizle ve İngilizce yeterliliğinizle ilgilidir. Kalabalık ortamlardan ve yoğun aktivitelerden hoşlanıyorsanız ona uygun bir şehir ve iş seçmeniz daha uygun olacaktır. Tam aksine sessizlikte ve sakinlikte daha başarılı olacağınıza inanıyorsanız buna uygun şehirleri tercih etmelisiniz. Bu tercihleri yaparken İngilizce seviyenizi de o iş için uygunluğunu unutmamak gereklidir. Örneğin garsonluk yapacaksanız ona eş değerde bir İngilizce bilgisi gereklidir.
Bölge ve iş seçimi yaparken bir diğer düşünebileceğiniz unsur da aldığınız eğitimdir. Örneğin bilişim sektörü ile ilgili bir bölümde öğrenim görüyorsanız, teknolojik imkânların daha yoğun olduğu şehirleri seçebilirsiniz. Böylece işten arta kalan zamanlarda ilgi alanınız olan yerlerde farklı tecrübeler edinebilirsiniz. Aynı şekilde turizm sektörü ile ilgili bir bölümde öğrenim görüyorsanız, tatil kenti olabilecek bir şehri seçebilirsiniz.
Ancak en başta da belirttiğimiz gibi bu şehirlere karar verirken o şehirlerde uygun iş imkânının olup olmamasına ve yaşamsal şartlarınızı en iyi derecede sağlayacak koşullara da dikkat etmelisiniz.
Son olarak unutmayın ki bu programın asıl amacı farklı kültürleri tanımak ve dil geliştirmektir. Bu nedenle her ne kadar kendi özelliklerinize uygun yerler seçmeniz gerekse de kendinize yeni özellikler katmak ve farklı deneyimler kazanmak için tam zıttı bir bakış açısıyla da hareket edebilirsiniz. Burada asıl önemli olan kendinizi yeterince iyi tanıyıp tanımadığınızdır.
Sponsorlar, Work and Travel programının organizasyonu konusunda Amerika Birleşik Devletleri’nin Dışişleri Bakanlığı tarafından yetki verilen firmalardır. Merkezleri Amerika’da olan bu sponsor firmalar, Work and Travel programı hakkındaki tüm süreci yönetmekle görevlidirler ve bu görevi yerine getirirken ilgili ülkedeki aracı firmalar ile birlikte çalışırlar.
Örneğin siz Work and Travel programına katılmak için bize gelirsiniz. Biz de sizin Amerika’da çalışacağınız iş yeri ve kalacağınız yer ile ilgili sponsor olan firmalar ile birlikte çalışarak size en iyi imkânları sunarız. Bu nedenle Work and Travel programına başvururken hangi firma ile birlikte çalışacağınız konusunda iyi düşünmeniz gerekir. Seçeceğiniz firmanın hangi sponsor firmalar ile birlikte hareket ettiğini bilmeniz önemlidir.
Ayrıca sponsor firmalar ve ülkenizde danışmakta olduğunuz firma, Work and Travel programına katılmak için almanız gereken J1 vizesi için bir kefil görevi görürler. Konsolosluk veya elçilikteki görevliler, sizin işlemlerinizi yapmakta olan sponsor firmalara bakarak bu vizeyi almak için yeterli olup olmadığınızı anlayabilirler. Çünkü tüm belgeleriniz bu firmalar tarafından hazırlanır.
Sponsor firmaların bir diğer önemli faktörü de sizin Work and Travel programı süresince anlık olarak yaşayabileceğiniz sorunlara çözümler üretecek olmasıdır. İşyerinde yaşadığınız sorunlarda size çözümler sunmak, süreç boyunca haberdar olmanız gereken bilgilendirmeyi yapmak ve kaldığınız yerden memnun olmamanız durumunda transfer işlemlerini gerçekleştirmek ile sorumludurlar. Bu nedenle sponsor firmasında asıl dikkat edilmesi gereken konu, programa katılmadan önceki sunduğu imkânlar değil, program süresi boyunca size yardımcı olacağını vaat ettiği konulardır.
Peki, sponsor bir firmanın bu kriterlere sahip olup olmadığını nasıl anlarsınız? Bunu anlamak için onlara şu birkaç soruyu yöneltebilirsiniz:
- Firmanın 7/24 destek hizmeti var mı?
- İşten nedensiz yere çıkarılmanız halinde ilgili prosedürü uygulayıp farklı iş imkânları sunuyor mu?
- Program süresi boyunca yaşayacağını her türlü probleme çözüm üretmeyi vaat ediyor mu?
- Kaldığınız yerde memnun olmamanız durumunda ne gibi bir çözüm üretiliyor?
Başta da belirttiğimiz gibi Work and Travel programı boyunca yaşayabileceğiniz olumsuzluklarda size ne gibi çözümler üreteceğine dikkat ederek sponsor firmanızı seçebilirsiniz.
Lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin yaz dönemlerinde gitmek istedikleri Work and Travel programlarına katılabilmek için pek çok şart vardır ve bunlardan biri de Work and Travel vizesi almaktır. Bu programa katılabilmek için almanız gereken vize J1 vizesidir.
Öğrencilerin J1 vizesi başvurularında aklına takılan soru, başvurularının kabul edilip edilmeyeceğidir. Ancak J1 vizesinin en kolay alınabilen vizelerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Öyle ki bu vizenin alınmasındaki başarı oranı yüzde 95’tir. Dolayısıyla eğer gerekli şartları sağlamışsanız ve evraklarınızı eksiksiz götürmüşseniz Work and Travel vize başvurunuzun kabul edilmemesi için bir sebep yoktur.
Öğrencilerin J1 vizesi almaları için İstanbul'daki Amerikan Başkonsolosluğuna ya da Ankara'daki Amerikan Büyükelçiliğine başvurmaları gerekiyor. Ocak veya Şubat ayında başlayan bu başvurularda size konsolosluk veya elçilik tarafından bir randevu tarihi verilir ve bu randevu tarihinde gerekli belgeleri getirmeniz istenir.
Vize Randevusuna Getirilecek Evraklar
Randevu tarihinden önce gerekli evrakları hazırlamanız ve görüşme sırasında size sorulacak olan sorulara hazırlıklı olmanız gerekir.
Vize randevu tarihinde evraklarınızı eksiksiz teslim ederken aynı zamanda yüz yüze kısa bir konuşma da yapılması gerekir. Bu konuşmada size İngilizce dilinde temel sorular sorulur. Ancak cevapları verirken mükemmel bir İngilizce ile cevap vermeniz zorunlu değildir. Burada aranan derece orta (Intermediate) seviyede cümle kurabilmenizdir. Örneğin size hangi işi yapacağınız, hangi pozisyonda çalışacağınız veya Work and Travel programına neden katılmak istediğiniz gibi sorular yöneltilebilir. Bu sorulara mümkün olduğunca soğukkanlı ve sakince cevap vermeniz yeterli olacaktır.
Vize sürecine hazırlanmak Work and Travel adayları için büyük önem taşır. Bu programa katılabilmek için çıkarmanız gereken J1 vizesi aslında çıkarılması çok zor bir vize değildir. Ancak vize çıkarma sırasında bir mülakat aşamasından geçeceğiniz için kısa bir hazırlık sürecinden geçmeniz gerekebilir. Bu hazırlık sürecinde bazı püf noktalarını bilmek, vizenizi daha kolay çıkartmanıza yol açacaktır. Sizlere yol göstermesi açısından belirteceğimiz bu noktalar, vize sürecini daha önce yaşamış tecrübe sahiplerinin deneyimleri göz önüne alınarak ve süreci yönetenlerin belirledikleri kriterler göz önüne alınarak hazırlanmıştır.
Gerekli tüm belgeleri hazırladınız ve evrak açısından bir sıkıntınız yok. Artık size verilen vize randevusu tarihinde belgelerinize götürmek ve size sorulacak sorulara güzel cevaplar vermeniz gerekiyor. Öncelikle randevu saatinizden en az yarım saat önce mekânda olmaya gayret edin. Fakat illâ ki randevu saatinizde çağrılamayabileceğinizi ve biraz bekletilebileceğinizi de aklınızda bulundurun. Giyiminize önem verin ve çok spor, salaş giyimlerden kaçının. Güler yüzlü ve girişken bir şekilde konuşmaktan çekinmeyin.
Vize görüşmeniz sırasında size İngilizce seviyenizi ve konuşma becerinizi ölçmek için bir takım İngilizce sorular soracaklar. Bu sorulara mümkün olduğunca uzun cevaplar vermeniz etkili olacaktır. Unutmayın ki vizeyi alabilmek için İngilizce seviyenizin Intermadiate (orta) derecesinde olması gerekiyor. Bu nedenle size yöneltilen sorulara yalnızca “yes” veya “no” şeklinde cevaplar vermeyin.
Ne tür soruların sorulabileceğine gelirsek sizi fazla zorlamadıklarını kolaylıkla belirtebiliriz. Size nerede okuduğunuz, not ortalamanızın kaç olduğu ve Amerika’ya daha önce gidip gitmediğiniz gibi temel sorular yönelteceklerdir. Eğer vize randevusundan önce hazırlanmak isterseniz aşağıdaki temel sorulara çalışabilirsiniz:
- Could you tell me your name, please? (Lütfen isminizi söyler misiniz?)
- Could you spell your name, please? (Lütfen isminizi kodlar mısınız?)
- Where do you study? (Nerede okuyorsunuz?)
- What do you study at university? (Üniversitede ne üzerine okuyorsunuz?)
- What year are you at? (Kaçıncı sınıftasınız?)
- What do you want to do after your graduate? (Mezuniyetten sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?)
- Why do want to work in America? (Neden Amerika’da çalışmak istiyorsunuz?)
- What department are you going to work at? (Hangi alanda çalışacaksınız?)
- When does your school close? (Okulunuz ne zaman kapanıyor?)
- How long will you stay in America? (Amerika’da ne kadar zaman kalacaksınız?)
- Do you know the details about your job? (Yapacağınız işin detaylarını biliyor musunuz?)
Work and Travel programı ile Amerika’ya gitmenin artıları oldukça fazladır. Üniversite öğrenimi sırasında İngilizce eğitimi almış olsanız dahi bunu test etmenin en güçlü yolu yurtdışı seyahati yapmanız ve oradaki sosyal hayatta kendinizi sınamanızdır. Elbette Work and Travel programını geliştirenler, yalnızca öğrencilerin dil öğrenmesini değil kültürel etkileşimde bulunmalarını ve iş konusunda deneyim sağlamalarını da hedefler. Bu nedenle Work and Travel size yalnızca dil anlamında değil pek çok anlamda artı değer katacaktır.
Work and Travel’ın öğrenciye en büyük katkısı hiç şüphesiz yurtdışını deneyimleme fırsatını vermesidir. Öğrenciler mezun olana kadar yaşadıkları şehirden başka bir yerde eğitim görüyorlarsa en fazla şehirlerarası yolculuk yapma imkânına sahiptirler. Ancak uluslararası bir uçuş ile Amerika’ya gitmenin artıları hiçbir deneyim ile kıyaslanamaz. Work and Travel gerçekleştireceğiniz seyahat, kısa sayılabilecek bir zamanı kapsasa da farklı bir kültür görmek ve artılarını kendinize yansıtmak size olumlu değer katacaktır. Farklı bir kültür ile karşılaştığınızda kişisel olarak yanlış ve eksiklerinizi fark edebilir ve bu anlamda kendinizi geliştirmeniz için bir farkındalık kazanabilirsiniz. Aynı zamanda kendi kültürünüzü oraya yansıtarak dünyada hangi konuma denk geldiğinizi birinci elden anlayabilirsiniz. Yurtdışı tecrübesinin cv’nize katacağı değer ise çok önemlidir. Aynı eğitimi almış iki üniversite mezunu bir işe başvurduğunda cv’deki yurtdışı deneyimi, diğer adaylar arasından sıyrılmanızı sağlayacaktır.
Work and Travel programına katılmak isteyen hemen her birey, yabancı dil konusunda kendini geliştirmeyi hedefler. Yabancı dil öğrenimi konusunda mükemmel denebilecek imkânlar sunan Work and Travel programı, öğrencilerin bir işte çalışmalarını zorunlu koşar. Çalıştığınız süre içerisinde dilinizi bilen kimse olmadığı için yabancı dil konuşmak zorundasınızdır. Bu da sizin ister istemez yabancı dil konusunda gelişmenize büyük katkı sağlar. Kâğıtlar üzerinde işaretlenen şıklar yerine birebir insanlar ile iletişim halinde olarak dil öğrenme ve yabancı dilinizi geliştirme fırsatını değerlendirebilirsiniz. Ayrıca günlük yaşamda yabancı dilin nasıl kullanıldığını ve kültürel anlamda kelimelerin nasıl farklı manalarda kullanıldığını gördüğünüzde kendinize olan güveniniz de artacaktır.
Öğrenciler eğitim aldıkları bölüme göre bir işe yerleştirilemeseler de yurtdışında bir işte çalışmak pek çok açıdan öğrenciyi geliştirir. En önemlisi disiplin konusunda ne kadar ciddi olduklarını ve iş hayatının şakaya gelmez bir durum olduğunu anlama fırsatı bulurlar. Ayrıca meslekî İngilizce’nin günlük yaşamdan farklarını anlayarak bu anlamda da gelişim kat etmeleri de önemlidir. Work and Travel size meslekî gelişimin yanında özgüven katar ve potansiyelinizi fark etme imkânı sunar.
Work and Travel konusu, birçok öğrencinin aklında yanlış değerlendirilebiliyor. Work and Travel nedir veya ne değildir sorununun cevabını tam olarak bilmek, programa dâhil olmak isteyen öğrenciler için altın kuraldır. Beklentilerinizi program ile doğru orantılı tutarsanız size çok fazla şey katacakken programın içerisinde olmayan şeyleri beklemek büyük hayal kırıklıkları yaratabilir.
Program ile alakalı yaşanan en büyük yanılsamalardan bir tanesi, Work and Travel’ın bir seyahat programıymış gibi anlaşılmasıdır. Öğrenciler yurtdışına seyahat etseler de orada yaşayacakları süre boyunca çalışmak ve para kazanmak zorundadır. Ayrıca program süresince kalacağınız ücreti de siz ödeyeceğiniz için iş konusunda asla savsaklama yapamazsınız. Bu nedenle programa katılacak öğrenciler, Work and Travel’ın sadece gezmek ve eğlence üzerine kurulu olmadığını akıllarından çıkarmamalıdır. Ancak iş zamanları haricinde istediğiniz gibi Amerika’da dolaşabilir ve kendinize zaman ayırabilirsiniz.
Work and Travel’ın sağladığı imkânlardan bir tanesi de Amerika’da çalışma fırsatı sunmasıdır. Ancak burada sağlanan iş geçicidir ve ücreti standarttır. Bu nedenle Work and Travel’a yalnızca para kazanmak için katılmak gibi bir yanılgıya düşerseniz hüsran yaşayabilirsiniz. Programın öğrencilerden beklentisi, sunulan işte çalışıp profesyonelliği öğrenmeniz ve yabancı dilinizi geliştirmenizdir. Ayrıca kazandığınız paradan yemek ve barınma gibi ihtiyaçlarınızı karşılayacağınızı düşündüğünüzde para kazanmayı düşünmeniz hayalden öteye gitmez.
Temel olarak Work and Travel’a katılan herkes yabancı dil konusunda gelişmeyi önde tutar. Work and Travel elbette yabancı dil konusunda size artılar katsa da tek başına bir dil okulu değildir. Size birçok yenilik ve fırsat sunsa da programın da sizden beklentileri vardır. Örneğin dil okulundaki gibi belli saatler ders görüp canınız istediğinde sokağa çıkamazsınız. İş saatlerine titizlikle uymanız beklenir.
Program, öğrencilerin en fazla dört ay Amerika’da kalmasına imkân sağlamaktadır. Bu nedenle programa katılarak Amerika’ya yerleşmek gibi bir fikre kapılmak hayalcilikten öteye gitmez. Ayrıca yetkililer size Work and Travel süresini kapsayacak bir vize verdiğinde, süre dolunca Amerika’yı terk etmeniz gerekir.
Program ücretleri her sene %5 çıtasında zamlandığını düşünsekte ortalama rakamları sizlerle paylaşmak istedik.
ücretler genel piyasa fiyatlarında standart Tutulmuştur.
Program Ücreti | 3000$-5,500$ | Cep Harçlığı | : 800$ | Vize | 160$ |
Ön Kayıt Ücreti | 300$ | Uçak Bileti | 1000$-1500$ | SEVIS | 35$ |
Daha önce tecrübe etmediğiniz bir konuda girişimde bulunmak her zaman risklidir. Yurtdışına Work and Travel aracılığıyla gitmek oldukça ciddi bir konudur. Bu konuda profesyonellerden yardım almak bütün süreci doğrudan etkiler. Danışmanlık hizmeti sizin başvurunuzdan itibaren geri dönene kadar tüm sürecinizin nasıl olacağına ve hangi evrelerden geçeceğinize dair yol haritası çizmenize yardımcı olur. Work and Travel programı, öğrencilerin Amerika’ya giderek belli bir süreliğine bir işte çalışmasını, çalışırken yabancı dil konusunda kendilerini geliştirmelerini ve Amerikan kültürünü tanımalarını sağlamak amacıyla geliştirilmiştir. Ancak bu programa dâhil olmak için bazı noktalardan başarıyla geçmek gerekir.
Başta İngilizce seviyenizin yeterliliği belirleyici olurken programa kabul edilmeniz halinde çalışacağınız güvenli bir yer bulmak çok daha önemlidir. Hayatınızda hiç görmediğiniz insanların uzaktan size iş imkânı sunacağını söylemesi ne kadar inandırıcı olabilir. Kendiniz bunu yapmak yerine danışmanlık hizmeti veren yetkililer ile birlikte çalıştığınızda size yüzde yüz garantili ve güvenilir iş imkânı sağlanır. Orada yaşayacağınız en ufak bir probleme direkt müdahil olarak sorunları aşmanızı sağlayabilirler.
Work and Travel programındaki önemli problemlerden biri de öğrencinin program boyunca kalacağı yerdir. Amerika, istatistiklerin ortaya koyduğu kadarıyla dünyada en çok suç işlenen ülkedir. Birçok kültürden ve milletten insanın birlikte yaşadığı bu toplumda nerenin güvenli nerenin tehlikeli olduğunu kestirebilmek ve bunu belirleyebilmek ancak bu konuda ehil insanların yapabileceği bir iştir.
“Neden danışmanlık hizmeti almalıyım?” diye kendinize sorduğunuzda cevabın basit olduğunu görebilirsiniz. Danışmanlık firmaları, deneyimleri ve bilgileri ile size nasıl ucuz uçak bileti bulabileceğinizi gösterebilirler. Ayrıca sizin için en doğru işi bulup en güvenli konaklanacak yeri seçmenize yardımcı olabilirler. Program boyunca neler yapıp neler yapmayacağınız konusunda sizleri doğru yönlendirerek hem dil konusunda daha doğru adımlar atmanızı hem de iş hayatında kendinizi nasıl geliştireceğiniz konusunda yol gösterici olabilirler.
Tüm hayatınızı etkileyebilecek böyle bir yolculuğa çıkmadan önce danışmanlık hizmeti veren kaliteli ve güvenilir bir firma ile çalışmanın size neler katacağını mutlaka düşünmelisiniz.